VALİ ARSLANTAŞ, KIZILKAYA’DA JANDARMA PERSONELLERİYLE İFTARDA BULUŞTU

Kızılkaya Jandarma Karakol Komutanlığı bahçesinde düzenlenen İftar programı başında din görevlisi tarafından Kur’an-ı Kerim Tilaveti okundu. İftar yemeği sonrası İlçe Müftüsü Mehmet Ersöz tarafından yemek duası yapıldı. İftar programı, Vali Ali Arslantaş ve Karakol Komutanı J. Asb. Kd. Üçvş. Arif Binici tarafından yapılan konuşma ile sona erdi.

İftar sonrası Vali Arslantaş, Kızılkaya Belediye Başkanı İlkay Güngör'e makamında ziyarette bulundu. Ziyaret sırasında Vali Arslantaş, Başkan Güngör’den belediyenin çalışmaları ile ilgili genel brifing aldı.

Vali Arslantaş iftar programında yaptığı konuşmada, “Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş olan bu kutlu ayda, tuttuğumuz oruçların yaptığımız ve yapacağımız tüm ibadetlerin Cenabıhak katında kabul olmasını niyaz ediyorum.

Acemi asker intibakında verilen bitişik düzen eğitimleri sırasında duyduğum bir marş vardı. ATSIZ’ın ifadesiyle “geçmişin erkek sesiyle” hep bir ağızdan söylenen bu marşı ihtimal sizlerde talimlerinizde söylüyorsunuzdur. Sıkleti Plevne, Çanakkale yahut Yemen Türküsü olmasa da bu marşı ne zaman duysam tüylerim diken diken oluyor.

“Olur da düşersem hilal uğruna
Bağrına taş bas da ağlama
Şehitlik atamdan yadigâr bana
Ağıtlar yakma ana!
Anam, anam, sağolsun vatan!
Vatan olur mu bu dağdan bu taştan
Uğrunda yoksa yatan!”
Arif Nihat ASYA’nın “…Toprak uğruna ölen varsa vatandır” dizelerini andıran bu satırlar, kara toprağın kutsal vatan toprağına tebdilinin serencamını sarih bir biçimde anlatmakta.

Bizler vatanı, uğrunda can verilecek kadar mukaddes biliriz. Bağımsızlığımız, şerefimiz, yurdumuz ve bayrağımız için yaşarız. Ordu millet olarak bilinmemizde bu vecihledir. Akif’in ifadesiyle boynumuzu kesilebilir fakat zinhar çekemezler. Damarlarımızda dolaşan kan ateş kanlı çerilerden yadigarıdır. Tarih sahnesinde boy gösterdiğimiz günden beri zaman değişmiş, coğrafya değişmiş ancak Türk’ün bu hasleti kat’i suretle gönyesinden şaşmamıştır.

Yürekte vatan sevgisi olmadan, mayasında kahramanlık hamuru bulunmadan yapılamayacak bir vazife icra ediyorsunuz. Sizler at üstünde doğup ölen gözü kara bahadırların, kazıtılmış saçlarıyla savaşın en ön safında yer alan delilerin, yüreğinde gaza aşkıyla yalın kılıç küffar üstüne hücum eden akıncıların torunu, yiğit oğlu yiğitlersiniz.

Sosyoloji toplumları bir arada tutan amilleri dil, din, ırk, örf, âdet, gelenek ve folklor kabul etse de kolektif yaşam sürecinin ilk şartı toplumun her bireyinin can ve mal güvenliğini sağlayabilme iradesidir. Primitif topluluklardan itibaren bu amaca hizmet etmek için silahlı birlikler oluşturulmuştur. Kadim Türk Devlet Geleneğinde hiyerarşik yapı, oguş(aile), urug(aileler birliği), ok(boy), budun(millet), il(devlet) olarak tanzim edilmiş, adı geçen her kademede müntesiplerin huzur ve emniyetini sağlamak karar vericilerin sorumluluğuna bırakılmıştır.

Günümüzde de adi suçlardan terörle mücadeleye kadar geniş bir yelpazede, yurttaşlarımızın can ve mal güvenliğine tasallut olan her nevi tehdide karşı koymak, devlet eliyle oluşturulmuş özel birimlerimizin sorumluluğundadır. Şehir ve ilçe merkezlerinde polislerimiz, kırsalda ise jandarma birliklerimiz mesai mefhumu gözetmeksizin çalışarak halkın huzurunu devlet namına temin etmektedir.

Önleyici güvenlik hizmetlerinden rutin asayiş faaliyetlerine, uyuşturucuyla mücadeleden, trafik hizmetlerine, kaçakçılığın önlenmesinden organize suç örgütlerinin faaliyetlerinin durdurulmasına kadar üzerinize aldığınız her tür görevi layıkıyla yerine getiriyorsunuz. Güvenlik güçlerimiz sayesinde iç ve dış tüm tehditlere, mülteci akınlarına, her tür kriz girişimlerine karşı dosta güven düşmana korku veren bir pozisyonda bulunuyoruz. Bu noktada terörle mücadelede de gösterdiğiniz üstün hizmetlere ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Biz yıllar yıllı kalleş terör örgütleri ile mücadele ederken terörle mücadeleyi daima hukuk devleti sınırları içinde yürüttük.

En onursuzlara karşı bile insan onuruna yakışmayacak muamelede bulunmadık. İlmek ilmek örerek yürüttüğümüz mücadelemizin neticesi olarak bugün şükürler olsun terörü bitirme noktasına getirdik. Uyguladığımız yeni nesil terörle mücadele konseptiyle devletimizin güvenlik ve istihbarat birimlerinin eşgüdüm içerisinde çalışmasını sağlıyor, teröristler inlerinde ne olduğunu anlamamışken başlarını eziyoruz.

Hakkınızda ne söylesek, aileniz ve milletimiz sizlerle ne kadar iftihar etse azdır. Sizlerin sayesinde eşiktekinden beşiktekine kadar her yurttaşımız, huzur içinde hayatına devam ediyor. Bu kutlu görevinizde hepinize muvaffakiyetler diliyor Yüce Mevla’nın El-Hafız ismi şerifiyle tüm güvenlik güçlerimizi her türlü beladan muhafaza etmesini temenni ediyorum.

Sözlerimi nihayete erdirirken Ramazan-ı Şerifinizin hayırlara vesile olmasını diliyor, vatanı size, sizi Allah’a emanet ediyorum” dedi.
İftar programına başta Vali Ali Arslantaş olmak üzere Garnizon Komutanı P. Komd. Alb. Yavuz Çankaya, Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Osman Kara, Adalet Komisyonu Başkanı Hacı Süleyman Arslan, Bucak Kaymakamı Erol Tanrıkulu, İl Jandarma Komutanı J. Alb. Mustafa Güder, İl Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, Bucak Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Sarı, Kızılkaya Belediye Başkanı İlkay Güngör, muhtarlar ve Jandarma personeli katıldı.