ürkiye'nin 7'nci büyük gölü Burdur Gölü, son yıllarda su varlığının önemli kısmını kaybetti. 1970 yılı Mayıs ayında 857,62 metre olarak ölçülen su kodu, aradan geçen 52 yılda, 2022 yılı Ekim ayında 837,68 metre koduna inerek 19,94 metre düştü. Ekosistemi Koruma ve Burdur Gölü'ne Hayat Verelim Derneği Onursal Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Faki, Burdur Gölü'nün gelecek nesillere aynı güzelliklerle teslim edilmesi gerektiğini belirterek, "Biz 50 senedir gölümüzün yaklaşık yüzde 50'sinin çekildiğini biliyoruz, gözlemliyoruz. Bunlar gökyüzünden de çekilen fotoğraflarla tespit edilmiş" dedi.

'ÇALIŞMALARIN HEPSİ KAĞIT ÜZERİNDE KALIYOR'

Gölün kurtarılmasıyla ilgili yapılması gereken birçok çalışma olduğundan bahseden Faki, "Bu sadece devletin görevi değil, Burdur'umuzun, Burdurlu sivil toplum kuruluşlarının, Burdurlu idarecilerin, yerel yöneticilerin hep birlikte yapması gereken bir çalışma. Bu çalışmalar yapılmıyor mu? Tabii ki yapılıyor. Bundan 7-8 yıl önce ilk defa Burdur Gölü ile başlayan Acil Eylem Planı çerçevesinde Burdur Gölü'nü kurtarma çalışmaları Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hayata geçirildi. O zamandan bu yana bir sürü çalıştaylar, çalışmalar yapıldı ama ortada somut bir şey var mı dersek, maalesef yok. Yapılan çalışmaların hepsi kağıt üzerinde kalıyor ya da soyut düzeyde çalışmalar var. Tabii çalışmaların hiç olmaması da kötü. Ama bu çalışmaların da meyvesini Burdurlu olarak, Burdur Gölü olarak görmek istiyoruz. Bu güzelliği yaşamak istiyoruz. Çünkü Burdur Gölümüz giderse Burdur'umuzun o güzelliği, gerdanlığı gitmiş olacak. Burdur'un iklimine, gölde yaşayan kuşlara yönelik güzellik maalesef yok olacak. Yapılan çalıştaylardan bir an önce somut neticeler elde edilmesini Burdurlular olarak bekliyoruz, istiyoruz" diye konuştu.

'VAHŞİ SULAMA OLMAMALI'

Burdur Gölü'ndeki ekolojik dengenin korunmasının önemine dikkati çeken Faki, şöyle konuştu:

"Burdur Gölü'nün suyla, tarımla, iklim örtüsüyle alakalı bir ekolojik dengesi var. Göl çevresindeki köylerde yaşayan vatandaşlarımız, Burdur'umuzun etrafında kalan sulak alanları gölümüzün çevresindeki suları gerek ruhsatlı, gerek ruhsatsız sondajlarla maalesef çekiyor. Gölün etrafındaki bitki örtüsünün yağmurlama sulama sistemiyle sulanması lazım. Vahşi sulama olmaması lazım. Çevrede yaşayan vatandaşların bir şekilde bilinçlendirilmesi lazım. Bu konuda da devlet üzerine düşen görevleri yapmalı. Biliyoruz ki yapıyor ama biz somut sonuçlar bekliyoruz devletimizden. Şu ana kadar Burdur Gölü ile ilgili sadece seyretmekle kalıyoruz, 'Ah, vah' demekle kalıyoruz. Göllerimiz kuraklığa, susuzluğa kurban ediliyor. Ne yapılması gerekiyorsa istiyoruz. Başka yerlerden su kaynakları getirmek gerekiyor ise gölümüze bu şekilde besleme yapılmasını da istiyoruz. Bu güzelliklerin yok olmasını istemiyoruz." (DHA)