'Topraksız çilek üretiminde verim 4 kat artıyor'

Gündem (DHA) - Demirören Haber Ajansı | 27.07.2022 - 14:51, Güncelleme: 27.07.2022 - 14:51
 

'Topraksız çilek üretiminde verim 4 kat artıyor'

'Topraksız çilek üretiminde verim 4 kat artıyor'
  Ömer KARÇA/MANAVGAT, (DHA)- AKDENİZ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nafiye Ünal, topraksız çilek üretiminde verimin, topraklı üretime göre 3-4 kat daha fazla olduğunu söyledi. Topraksız çilek üretiminin Antalya ve ilçelerinde yaygınlaştırılması amacıyla Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) ve Manavgat Ziraat Odası (MZO) iş birliğinde MATSO Otogar Çok Amaçlı Toplantı Salonu'nda 'Topraksız Çilek Semineri' düzenlendi. Seminere MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, MZO Başkanı Rasim Metin, MATSO Meclis Başkanı Ömer Kasapoğlu ve üreticiler katıldı. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nafiye Ünal tarafından sunulan seminerde, Manavgatlı üreticilere topraksız çilek yetiştiriciliği, potansiyeli, avantajları ve dezavantajları, topraksız çilek yetiştiriciliğinde verime ve kalite üzerine etken faktörler ile topraksız çilek üretim modelleri hakkında bilgi verildi. 'SON BİR YILDA ÜRETİM 100 BİN TON ARTTI' Türkiye'nin çilek üretiminde dünyada 4'üncü sıraya geldiğine dikkati çeken Doç. Dr. Nafiye Ünal, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre son bir yılda çilek üretim alanı 1000 dekar artarken, üretim miktarı da 100 bin ton arttığını, buna bağlı olarak da çilek ihracatının yüzde 100 arttığını belirtti. Doç. Dr. Ünal, "Erkenci üretimlerle kasım ayından hazirana kadar süren bir üretim takvimi var. Ülke olarak 600 bin tonun üzerinde bir üretim miktarımız var. Sadece son bir yılda 100 bin tonluk bir üretim artışımız var. İhracatta da özellikle son 2 yıldır bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Bir yıl önce 25 bin tonluk bir ihracatımız vardı, bugün 56 bin tonluk bir ihracatımız var" diye konuştu. Türkiye'nin çilek ihracatında ilk sırada Rusya ve Ukrayna'nın yer aldığını, bunun yanında Avrupa ülkeleri ve yakın Doğu ülkelerine de ihracatın gerçekleştiğini belirten Doç. Dr. Ünal, "Şu anda özellikle Rusya, Ukrayna gibi ülkelere, yakın pazarlara çok ihracatımız var. Ama ihracat pazarı çok açık bir sektör, çünkü çilek çok beğenilen, çok tüketilen ve meyve pazarında çok tercih edilen bir ürün olduğu için hemen hemen tüm ülkelerde Avrupa pazarında ya da yakın Doğu pazarında talebin yüksek olduğunu görebiliriz. Son bir yılda yüzde 100 bir artış var ihracat pazarında eğer çilek üretimini artırabilirsek, ürettiğimiz ürünlerin dış pazara ihracat edilmesi imkanı çok büyük" diye konuştu. Topraklı veya topraksız çilek üretiminde, elde edilen meyvede iç ve dış kalite olarak ayrım yaptıklarını ifade eden Doç. Dr. Ünal, "Topraklı ve topraksız üretilen çilekler arasında herhangi bir iç kalite farkı olduğunu söyleyemeyiz, dış kalite farkı bakımından irdelediğimiz zaman, topraksız üretim bilgisayarlı otomasyon sistemlerinde yapıldığı için bu sistemde bitkinin tamamen istediği kadar gübre, istediği kadar su ve istediği tüm çevresel şartları sağlıyoruz. Dolayısıyla bu da meyvenin dış kalitesini etkiliyor. Özellikle bu meyvedeki sertlik çok önemlidir, irilik bu anlamda önemlidir yine renk önemlidir. Bu da gerek iç pazar gerekse dış pazar olsun kalite özelliklerini artırıyor" dedi. TOPRAKSIZ ÜRETİMDE VERİM 3-4 KAT DAHA FAZLA Topraksız çilek üretiminde ilk yatırım maliyetinin yüksek olmasına rağmen üretim miktarı ve veriminin üreticiye kazandıracağını vurgulayan Doç. Dr. Ünal, şöyle dedi: "Topraksız çilek üretimi, topraklı çilek üretimine göre verim açısından çok daha avantajlı. Biz topraklı üretimde dekar başına 5 bin ile 7 bin bitki ekiyoruz, bundan dekar başına 4 ton verim alıyoruz. Oysa topraksız üretimde biz katlı sistemler kullanıyoruz, katlı sistemlerde dekara 23 bin, 24 bin bitki dikiyoruz. Bu da dekar başına 10-12 ton verim artışı demektir. Dolayısıyla her iki sistem arasındaki verim artışı çok büyük. Bu da ekonomik anlamda getirisinin çok büyük olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu üretim modeli uzun vadede üretimi mümkün kılıyor, dolayısıyla her ne kadar ilk yatırım maliyeti yüksek olsa da uzun vadede ve üretim artışının 3-4 katı olması üreticiye kazandıran bir sektör." FOTOĞRAFLI
'Topraksız çilek üretiminde verim 4 kat artıyor'

 

Ömer KARÇA/MANAVGAT, (DHA)- AKDENİZ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nafiye Ünal, topraksız çilek üretiminde verimin, topraklı üretime göre 3-4 kat daha fazla olduğunu söyledi.
Topraksız çilek üretiminin Antalya ve ilçelerinde yaygınlaştırılması amacıyla Antalya İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) ve Manavgat Ziraat Odası (MZO) iş birliğinde MATSO Otogar Çok Amaçlı Toplantı Salonu'nda 'Topraksız Çilek Semineri' düzenlendi. Seminere MATSO Başkanı Seydi Tahsin Güngör, MZO Başkanı Rasim Metin, MATSO Meclis Başkanı Ömer Kasapoğlu ve üreticiler katıldı.
Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nafiye Ünal tarafından sunulan seminerde, Manavgatlı üreticilere topraksız çilek yetiştiriciliği, potansiyeli, avantajları ve dezavantajları, topraksız çilek yetiştiriciliğinde verime ve kalite üzerine etken faktörler ile topraksız çilek üretim modelleri hakkında bilgi verildi.
'SON BİR YILDA ÜRETİM 100 BİN TON ARTTI'
Türkiye'nin çilek üretiminde dünyada 4'üncü sıraya geldiğine dikkati çeken Doç. Dr. Nafiye Ünal, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre son bir yılda çilek üretim alanı 1000 dekar artarken, üretim miktarı da 100 bin ton arttığını, buna bağlı olarak da çilek ihracatının yüzde 100 arttığını belirtti. Doç. Dr. Ünal, "Erkenci üretimlerle kasım ayından hazirana kadar süren bir üretim takvimi var. Ülke olarak 600 bin tonun üzerinde bir üretim miktarımız var. Sadece son bir yılda 100 bin tonluk bir üretim artışımız var. İhracatta da özellikle son 2 yıldır bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Bir yıl önce 25 bin tonluk bir ihracatımız vardı, bugün 56 bin tonluk bir ihracatımız var" diye konuştu.
Türkiye'nin çilek ihracatında ilk sırada Rusya ve Ukrayna'nın yer aldığını, bunun yanında Avrupa ülkeleri ve yakın Doğu ülkelerine de ihracatın gerçekleştiğini belirten Doç. Dr. Ünal, "Şu anda özellikle Rusya, Ukrayna gibi ülkelere, yakın pazarlara çok ihracatımız var. Ama ihracat pazarı çok açık bir sektör, çünkü çilek çok beğenilen, çok tüketilen ve meyve pazarında çok tercih edilen bir ürün olduğu için hemen hemen tüm ülkelerde Avrupa pazarında ya da yakın Doğu pazarında talebin yüksek olduğunu görebiliriz. Son bir yılda yüzde 100 bir artış var ihracat pazarında eğer çilek üretimini artırabilirsek, ürettiğimiz ürünlerin dış pazara ihracat edilmesi imkanı çok büyük" diye konuştu.
Topraklı veya topraksız çilek üretiminde, elde edilen meyvede iç ve dış kalite olarak ayrım yaptıklarını ifade eden Doç. Dr. Ünal, "Topraklı ve topraksız üretilen çilekler arasında herhangi bir iç kalite farkı olduğunu söyleyemeyiz, dış kalite farkı bakımından irdelediğimiz zaman, topraksız üretim bilgisayarlı otomasyon sistemlerinde yapıldığı için bu sistemde bitkinin tamamen istediği kadar gübre, istediği kadar su ve istediği tüm çevresel şartları sağlıyoruz. Dolayısıyla bu da meyvenin dış kalitesini etkiliyor. Özellikle bu meyvedeki sertlik çok önemlidir, irilik bu anlamda önemlidir yine renk önemlidir. Bu da gerek iç pazar gerekse dış pazar olsun kalite özelliklerini artırıyor" dedi.
TOPRAKSIZ ÜRETİMDE VERİM 3-4 KAT DAHA FAZLA
Topraksız çilek üretiminde ilk yatırım maliyetinin yüksek olmasına rağmen üretim miktarı ve veriminin üreticiye kazandıracağını vurgulayan Doç. Dr. Ünal, şöyle dedi:
"Topraksız çilek üretimi, topraklı çilek üretimine göre verim açısından çok daha avantajlı. Biz topraklı üretimde dekar başına 5 bin ile 7 bin bitki ekiyoruz, bundan dekar başına 4 ton verim alıyoruz. Oysa topraksız üretimde biz katlı sistemler kullanıyoruz, katlı sistemlerde dekara 23 bin, 24 bin bitki dikiyoruz. Bu da dekar başına 10-12 ton verim artışı demektir. Dolayısıyla her iki sistem arasındaki verim artışı çok büyük. Bu da ekonomik anlamda getirisinin çok büyük olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu üretim modeli uzun vadede üretimi mümkün kılıyor, dolayısıyla her ne kadar ilk yatırım maliyeti yüksek olsa da uzun vadede ve üretim artışının 3-4 katı olması üreticiye kazandıran bir sektör."

FOTOĞRAFLI

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve akcagazete.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.