İşitme engelli kadınlar bakır ustası olma yolunda

İşitme engelli kadınlar bakır ustası olma yolunda

Kadir GÜNEŞ-Ahmet ATMACA/GAZİANTEP,(DHA) - GAZİANTEP'in tarihi ve kültürel zenginliğinde önemli bir yere sahip olan bakır işlemeciliğinde hayata geçirilen 'Bakırın İşaret Dili' projesi ile işitme engelli 20 kadın bakır işlemeye başladı. Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık, bakır işlemede herhangi bir engelin olmadığını söyleyerek,"Proje ile 20 işitme engelli kadın bakırcılığı öğrenmeye başladı. Mesleğimiz engel tanımıyor. Çekiç seslerini duymadan özel işler çıkarıyorlar''dedi. Gaziantep'in kültürel zenginliğinde önemli yere sahip olan bakır işlemeciliğini yaşatmak ve engelli bireylere de bakırcılık mesleğini öğretmek adına Bakırcılar ve Sedefçiler Odası, Büyükşehir Belediyesi ve İpekyolu Kalkınma Ajansı iş birliğinde 'Bakırın İşaret Dili' projesini geliştirildi. Proje kapsamında işitme engelli 20 kadına bakır işlemeciliği öğretilmeye başlandı. Kursta işledikleri ürün başına belli bir ücret alarak meslek öğrenen işitme engelliler, bakır ustalarının talimatlarını ve mesleğin inceliklerini eğitmenleri İnci Kabakız aracılığı ile uyguluyor. Meslek edinirken bir yandan da verimli vakit geçiren işitme engelliler, duyamadıkları çekiç sesiyle bakırı şekillendirerek usta olma yolunda ilerliyor. 'ÇEKİÇ SESİNİ DUYMADAN İŞLİYORLAR' Gaziantep Bakırcılar ve Sedefçiler Odası Başkanı Celal Açık, engelli bireylerinde bakırcılık mesleğini yapabildiğini ifade ederek, 20 kursiyerin ilk etapta işlemeye başladığını söyledi. Amaçlarının bir kişi dahi olsa istihdama katkı sağlamak olduğunu aktaran Açık, işitme engelli kursiyerlerin bakır işlemeyi hızlı öğrendiğini kaydetti. İşitme engelli kursiyerlerin bakıra vurdukları çekiçlerin sesini duymadan bakırın üzerine işleme yaptıklarını anlatan Açık,''İşitme engelli kursiyerlerimizle onların başında durup işi öğreten kursiyer arasında köprü olan bir de öğretmenimiz var.  İşaret diliyle iletişim sağlanıyor. Dezavantajlı guruplar için bu projelerimizi hayata geçiriyoruz. Yeni projemizi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansı ile Büyükşehir Belediyesi ortak projesi olarak yürütüyoruz. 20 tane işitme engelli kursiyerimiz var. Amacımız bu engelli kardeşlerimizden bir kişi bile olsa istihdama katmak. Engelli kursiyerlerimize burada öğrendiklerinden sonra başardıklarını gördükten sonra güven geldi. Özgüvenleri geldi. İşitme engelli kursiyerlerimiz bakıra vurdukları çekiçlerin sesini duymadan bakırın üzerine işleme yapıyorlar. İşitme engelli kursiyerlerimizle onların başında durup işi öğreten kursiyer arasında köprü olan bir de öğretmenimiz var.  İşaret diliyle iletişim sağlanıyor. Hocalarımızdan özellikle istiyoruz ki bu işe eli yatkın olan kursiyerlerimizin üzerine biraz daha gidin ve bu işi tam olarak kavrasınlar. Bakırcı ustası çok uzun yıllarda yetişiyor. Burada kursiyerlerimiz altyapıyı öğreniyor. Çekiç tutmayı, kalem tutmayı, desen çizip onu işlemeyi öğreniyorlar.  Yetenekli olan kursiyerler ön plana çıkıyor. Sonra ikinci üçüncü kursiyerlik alarak ilerde kendi işyerlerini bile açıyorlar. İşitme engelli öğrencilerimiz aslında engellerini sanatla aşıyorlar burada. Engelli kursiyerlerimiz daha fedakar. Kendilerini göstermeye çalışıyorlar. Normal insanlar bir mücadele veriyorsa engelli kursiyerlerimiz beş mücadele veriyor. Biz bu kursiyerlerimizle gurur duyuyoruz''dedi. 'USTALAR BANA, BENDE ONLARA ANLATIYORUM' İşaret Dili Eğitmeni İnci Kabakız, bakır ustalarının mesleğin inceliklerini kendisine anlattığını, kendisinin de işaret dili aracılığı ile kursiyerlere ilettiğini söyledi. Kursiyerlerin başladıkları günden bu yana çabuk öğrendiklerini anlatan Kabakız, herkesin işaret dili bilmesi gerektiğini ve işitme engelli bireylerin bu vesile ile tüm meslek dallarında çalışabileceğini kaydederek, şöyle dedi: ''İşaret dili tercümanı olarak burada işitme engelli kursiyerlerimizin dili olmaya çalışıyorum. Projeye Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde başladık. 20 tane engelli öğrencimiz var. Mesleğin inceliklerini usta bana sözlü olarak anlatıyor ben de kursiyerlerimize bunu işaret dili ile aktarıyorum. Öğrenmek onlar için hiç zor olmuyor. Çünkü en temelden yani çizimden başladılar. Sonra mengeneye geçerek çekiç tutup bakır işlemeye başlıyorlar. Engelli kursiyerlerimizin de vatandaşlarımızın da hayata tutunmaları gerektiğini düşünüyorum. Onları da hayata kazandırmalıyız. Toplumdan soyutlamamız gerekiyor. Bu yüzden herkesi işaret dili öğrenmeye davet ediyorum. Herkes işaret dili bilirse, işitme engelli bireyler toplumun her alanında istihdam edilebilir.'' FOTOĞRAFLI